iki fransa

Pazar gününün seçimleri bir süredir gelişmekte olan bir fenomenin altını çizdi. Artık iki Fransa var. 

Dahası: Bu ikili yapının tüm Avrupa’ya söyleyecek bir sözü var.  

Seçim analizinde Le Monde, Victor Hugo’nun bir şiirinden alıntı yapıyor. Hugo, “Atış öyle yakından geçti ki şapkayı düşürdü” demiş. Le Monde da bu dizeyi alıntılayıp diyor ki; “dikkat edin bir dahakine kafa gitmesin.” Macron’un aldığı yüzde 58, 55 çok yüksek bir oy oranı gibi görünebilir ama Fransa’da hele de bu seçim özelinde çok da iyi karşılanmıyor. Burun bükülebiliyor. 

Çünkü bu iki Fransa’dan biri, seçimi kaybeden Marine Le Pen’in Fransa’sı ama diğeri yeniden başkan olan Macron’un Fransa’sı değil. Bu, Le Pen’i asla istemeyenlerin Fransa’sı. Macron’un ötesinde bir Fransa. Merkez sağ, merkez sol, merkez, aşırı sol, göçmen, Müslüman bir Fransa bu. Eğitimli, okumuş yazmış, kısmen zengin, kısmen işçi ve memur bir Fransa. Ama her şeyden önce şehirli bir Fransa. 

Şimdi gelelim diğer Fransa’ya.

Le Pen yüzde 41,45 aldı. Yani Fransa’da, baba Jean Marie Le Pen kimliğinde piyasaya çıktığında şok yaratmış olan aşırı sağ artık realite. En güçlü ikinci parti. Hatta Macron’a normalde asla oy vermeyecek sol unsurların ikinci turda “Le Pen gelmesin” diye, gönülsüz bir şekilde sandığa gittiği düşünülürse, realitede birinci parti. Daha organik olan parti. Taşranın partisi. Taşranın ittifakı. Köylülerin ve kısmen işçilerin ittifakı. Sisteme güvenmeyenlerin, bunlar arasında da özellikle işsizlikle sınanan gençlerin ittifakı. 

Ama henüz şehirlerde etkili olamayan bir ittifak. Son seçimlerde, bu ‘ikili Fransa’ya dair çıkan ilginç bir sonuç var. Macron ikinci turda, Paris’teki oyların yüzde 85,1’ini aldı. Başkentin bütün semtlerinde, bütün oy istasyonlarında yarışı kazandı. 

Fransa’nın kalan bölgelerinde, o derin Fransa’da neler yaşandığını siz düşünün. Gerisi büyük oranda Le Pen’in Fransa’sı artık. 

Bunun çok vahim bir sonucu var: Le Pen’in partisinin kimlik politikaları o denli yoğun ve korkutucu olmasına rağmen, normalde bunları hoş bulmayacak kişiler bile artık bu durumu umursamıyor. Ya da aşırı sağın ‘aşırı’ kısmı, Fransa’da artık umursanmıyor.  Le Pen, seçim sonrası konuşmasında “Zafer kazandık” dedi. Haksız değil, aşırı sağın Avrupa’da geldiği zirve bu.

Bunun tüm coğrafyaya etkisi olacak.

Fransa tek başına bir ülke değil. Le Pen de tek başına bir siyasetçi değil.

Bugünün dünyasında hiçbir toplum bir ada değil. 

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s