
Gazeteciler bir illüzyonu yaşamaya yazgılıdır. Sırf anlatma gücü ellerinde olduğu için kendi meslekleriyle ilgili zorlukları, sıkıntıları anlatabilirler. Herkesin de bunlarla ilgileneceğini sanarak.
Halbuki gazeteciliğin dertleri kimsenin umrunda değildir. Birçok başka gazetecinin bile.
Bir saat tamircisinin, bir coğrafya öğretmeninin ya da bir yapay zeka uzmanının mesleki dertlerinin çoğumuzu ilgilendirmediği gibi…
Neresi olduğunu hatırlamıyorum ama bir yerde gazetecilerin gazetecilik ile ilgili konuşmalarının en az okunan yazılar olduğunu okumuştum. Yine de bu gazetecileri kendileri hakkında boyuna konuşmaktan geri koymuyor. Garip.
Halbuki doğru bir saptama. Ben de bu tür haberlerin, yazıların bir reyting getirmediği konusuna defalarca şahit oldum. Her türlü mecrada. Arkadaş konuşmaları da dahil.
Şuradaki yazıyla birlikte meseleyi yine idrak etmiş oldum. Yine bir gazetecilik meselesi, yine ilgi görmedi. Eh, şaşırtıcı değil.
Bu vesileyle Gazete Duvar’daki yeni yazı serüvenini de buradan ilan etmiş olayım.
*
PS: Bu arada, eli kalemli bir başka grup olan yazarlar da mesleki zorluklardan habire bahsediyorlar. Ve ilgi görüyorlar! Demek ki hakikaten iyi beceriyorlar bu işi. Yoksa “niye yazıyorum” sorusunun cevabını kim neden merak etsin. Bir veznedar “neden para sayıyorum” diye soruyor mu?
PS2: Karikatür – Patrick Chappatte