
Dünyanın bir ucunda, Avustralya’nın Tasmanya Adası’nda, ıssızda bir kocaman kutu. Pas rengi ama ‘kara kutu’ diyorlar ona. Dünyanın kara kutusu…
Soğuk depolarda tohumları saklamaya başladık. Bazı türlerin embriyolarını dondurduk. Yavaştan sandığımızı dolduruyoruz. İşte bu kara kutu da sandığa bırakacağımız mektup. “Bu mektubu okuduğuna göre ben artık yokum” diyen bir mektup.
Kutuda ne var? İleride bir gün, iklim değişikliği bu hızla gider de bizleri yeryüzünden silerse, bizden sonra gelecek olanlara ‘başımıza neler geldiğine’ dair mesaj var. Katastrofa nasıl da adım adım nasıl ilerlediğimizi gösteren kayıtlar… Liderlerin aldığı (ve almadığı) kararları anlatan gazete kupürleri, bilimsel makaleler, sosyal medya yorumları… Karalardan ve okyanuslardan anbean alınan ısı verileri, atmosferdeki karbon ölçümleri, her gün kaybettiğimiz canlı türlerinin isimleri… Tayfunlara, depremlere ve barbarlara dayanıklı bir şekilde inşa edilmiş kara kutuyu dolduracak.
İleride daha da paslanacak, belki doğanın içinde gözden yitecek bu kutuyu kim açacak? Geriye kim kalacak? Gelecektekilerin dinozorları mı olacağız? İnsanlık gerçekten kendini yok edebilir mi?
Cevapları biz bilmeyeceğiz ama bu dünyadan (ya da dışarıdan) yeni nesiller için bir hikâye bırakıyoruz. Issızda, dünyanın kenarında, Okyanus kıyısında bir koca kutu…
*
Kutunun bir internet adresi de var.
