
Mini mini ülke Tuvalu, Büyük Okyanus’un ortasında bir adalar topluluğu. Dünyanın iklimi değişirken, sular altında kalma riskiyle karşı karşıya.
Memleketi yitirmenin derdi yetmezmiş gibi başında bir de beslenme derdi var. Adalarda su, ancak yağmur yağdığınca var; işleyecek toprak avuç içi kadar. Eh bu da dert mi; okyanusun ortasında balıktan çok bol ne bulunur? Ekmek yoksa balık yesinler, değil mi?
O da yok. Çünkü iklim değişikliği iki defa vurmuş Tuvalu’yu. Bölgede asitlenen okyanus suyu Tuvaluluları besleyen balığı da yaşatmıyor.
Balık bulamayınca ekmek yiyor ada halkı. İthal ekmek, bisküvit, pirinç… ABD’deki, Çin’deki fabrikalar dünyayı harlarken, sudaki balıklarından olmuş, ‘sudaki balık’ gibi bir halk. Kanat çırpan kelebek, kaçan kuş, tükenen balık… Biz böyle bir dünyada yaşıyoruz şimdi.
*
Tuvalu demişken… Sahi bir de şu vardı.